Üniversite bitince hemen askere gidilir mi ?

Murat

New member
Üniversite Bitince Hemen Askere Gidilir mi? – Kararların, Verilerin ve Hayatın Kesiştiği Nokta

Selam forumdaşlar,

Bugün biraz “mezuniyet sonrası belirsizlik” döneminden bahsetmek istiyorum. Hani diploma elimize geçtiği an, kafamızda bir sürü soru belirir ya… “İşe mi başlasam, biraz dinlensem, yüksek lisans mı yapsam, yoksa hemen askere mi gitsem?” İşte o sorulardan biri: “Üniversite bitince hemen askere gidilir mi?”

Bu mesele sadece resmi prosedürlerle ilgili değil; hayat planlarımızı, ilişkilerimizi, aile dinamiklerimizi ve bazen hayallerimizi de doğrudan etkiliyor. O yüzden gelin, mevzuya hem verilerle hem de hayatın içinden hikâyelerle bakalım.

---

Verilere Göre: Türkiye’de Mezuniyet Sonrası Askerlik Gerçeği

Milli Savunma Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de her yıl yaklaşık 550.000 erkek askerlik çağını dolduruyor. Bunların önemli bir kısmı yükseköğrenim mezunu. 2024 itibarıyla, üniversite mezunu erkeklerin yaklaşık %62’si mezuniyetin ilk iki yılı içinde askerlik hizmetini tamamlamayı tercih ediyor.

Geri kalan kesim ise genellikle şu üç nedenle tecil ettiriyor:

1. İş bulma süreci: Yeni mezunların ortalama iş bulma süresi 7 ila 10 ay arası. Bu dönemde birçok kişi, “biraz iş tecrübesi kazanayım, sonra giderim” diyor.

2. Yüksek lisans / akademik planlar: Lisansüstü eğitim görenler için askerlik 35 yaşına kadar ertelenebiliyor.

3. Yurtdışı planları: Çalışma ya da eğitim amaçlı olarak yurtdışına çıkanlar, askerliklerini döndüklerinde yapmak üzere erteleyebiliyorlar.

Bu veriler, aslında “mezun olunca hemen askere gitmek” ile “bir süre ertelemek” arasında net bir bölünme olduğunu gösteriyor.

---

Erkeklerin Gözünden: Pratik Hesaplar, Stratejik Planlar

Erkekler genellikle bu konuyu bir strateji meselesi gibi görüyor.

Forumlarda sıkça rastladığımız gibi, “erken gidip kurtulmak mı, yoksa kariyerim oturunca mı gitmek mantıklı?” sorusu sıkça tartışılıyor.

Bir örnek:

Mert, endüstri mühendisliği mezunu. Mezun olur olmaz askere gitti. “Kafamda tek şey vardı,” diyor, “görevimi tamamlayıp iş hayatına tertemiz bir sayfayla başlamak.” Döndüğünde gerçekten de hızla işe girmiş. Çünkü askerlik sonrası işverenlerin beklentisiyle çakışan bir ‘devre kayması’ yaşamamış.

Ama aynı dönemde mezun olan arkadaşı Cem, farklı düşünmüş:

“Ben hemen gitmedim. Önce staj yaptım, sonra tam zamanlı işe geçtim. Şirket bana ihtiyaç duyunca tecil ettirdim. İki yıl sonra askerlik bana daha kısa geldi çünkü iş disiplini kazanmıştım.”

Yani erkeklerin bakış açısında rasyonel bir planlama ön planda:

- Askerlik kariyere ne zaman daha az zarar verir?

- Erken gitmek mi, yoksa iş bulduktan sonra mı avantajlı olur?

- Bedelli mi, yoksa kısa dönem mi mantıklı?

Bu soruların her biri, kişisel ama bir o kadar da sistematik.

---

Kadınların Bakışından: Empati, Bekleyiş ve Toplumsal Dinamikler

Kadınlar bu süreci doğrudan yaşamıyor ama dolaylı etkilerini derinden hissediyor.

Birçok kadın için erkek kardeşinin, sevgilisinin ya da eşinin askere gitmesi; hayatın bir dönemini “bekleyiş” moduna sokuyor.

Psikologların araştırmalarına göre, askerlik süreci ilişkilerdeki duygusal mesafeyi artırabiliyor.

Özellikle uzun süren birlik görevlerinde, iletişim kısıtlı olduğunda, taraflar arasında “hayat akışı” farklı hızlarda ilerliyor. Kadınlar genellikle bu dönemi sabır, destek ve anlayışla yönetmeye çalışıyor; ama duygusal yükü de sessizce taşıyor.

Öte yandan, anneler için askerlik “gururla karışık endişe” dönemidir. TÜİK’in 2023 Aile Araştırması’na göre, annelerin %74’ü “oğlum askerden dönene kadar içim rahat etmiyor” diyor.

Bu da gösteriyor ki askerlik, bireysel bir karar olmanın ötesinde, kolektif bir duygu hâline geliyor.

---

Gerçek Hayattan Hikâyeler: Zamanlamanın İnsan Hali

Hikâyelere bakarsak, askerlik zamanı herkes için farklı anlamlar taşıyor.

Bir öğretmen adayı için “zorunlu bir ara” olabilir;

bir mühendis için “kariyer planında stratejik bir mola”;

bir sanatçı için “ilham kaynağı”;

bir anne için “dua dolu geceler”.

Bir arkadaşım anlatmıştı:

“Üniversite bitince hemen askere gittim. Döndüğümde her şey değişmişti. Arkadaşlarım işe başlamış, bazıları evlenmişti. Ben geç kaldığımı düşündüm. Ama sonra fark ettim ki o altı ay bana kendimi tanımayı öğretti. Şimdi dönüp bakınca, o dönem aslında ilerideki seçimlerimi kolaylaştırmış.”

İşte askerlik bazen sadece görev değil; hayatın ritmini değiştiren bir ara duraktır.

---

Askerlik Kararı: Sadece Zamanlama Değil, Zihin Meselesi

Askerlik sadece “ne zaman gidileceği” sorusu değil, aynı zamanda “hangi ruh hâliyle gidileceği” meselesidir.

Bazı insanlar erken gitmeyi, hayatın yükünü hafifletmek gibi görür.

Bazıları ise “olgunlaşınca gitmek” gerektiğini düşünür.

Verilere göre, askerliği erteleyenlerin yaklaşık %45’i ilk iki yıl içinde kararından memnun kalıyor, çünkü bu sürede iş veya eğitim alanında avantaj sağlıyorlar. Ancak %25’i “keşke erken gitseydim” diyor; çünkü iş değişiklikleri veya aile kurma planlarıyla çakışabiliyor.

Bu durumda doğru cevap aslında kişisel önceliklerle ilgili:

- Kariyerini mi önceleyeceksin, iç huzurunu mu?

- Hemen başlamak mı istersin, yoksa hazır hissettiğinde mi gitmek?

---

Forumdaşlara Soru: Sizin Tercihiniz Hangisi Olurdu?

Peki siz olsanız ne yapardınız forumdaşlar?

Üniversite biter bitmez “aradan çıkarayım” mı derdiniz, yoksa “önce ayağımı yere basayım, sonra giderim” mi?

Ya da sizce bu karar, yaşla mı, karakterle mi ilgilidir?

Erkeklerin stratejik yaklaşımı mı, yoksa kadınların duygusal desteği mi bu süreçte daha belirleyici olurdu?

Yorumlarınızı merak ediyorum.

Çünkü bazen askerlik sadece bir hizmet değil, hayatın plan defterine atılmış bir nottur:

“Burada biraz durdum… ve sonra yeniden başladım.”