Murat
New member
Nezir ve Beşîr’in Hikmeti: Karanlıkta Yankılanan Sesler
“Dün gece öyle bir rüya gördüm ki, hâlâ etkisindeyim,” diye başladı Yusuf, forumdaki uzun yazısına. “Bir ses bana ‘Nezir ol, Beşîr ol’ dedi. Ama ne demek istediğini anlayamadım. Sabah olunca hemen araştırdım ama içimdeki merak geçmedi. Belki burada bilen biri vardır diye yazıyorum.”
Forumda sessizlik hakimdi. Birkaç saat sonra bir kullanıcı, Ebru, ilk yorumu attı: “Nezir ve Beşîr… Güzel kelimeler. Arapça kökenliler. Nezir, ‘uyaran, hatırlatan’; Beşîr ise ‘müjdeleyen, umut veren’ anlamına gelir.”
Ama bu sadece kelime anlamıydı. Yusuf’un yaşadığı şey bundan fazlasıydı. Ve o anda bir hikâye başlamış oldu.
---
Yusuf’un Arayışı: Uyarı ve Müjde Arasında
Yusuf 38 yaşındaydı. Hayatında hep somut şeylere inanmıştı. Mühendislik okumuş, sistem kurmuş, plan yapmış, stratejilerle yaşamıştı. Onun için her şey ölçülebilir, hesaplanabilir, rasyoneldi.
Ama son zamanlarda bir boşluk hissediyordu. İşinde başarılıydı, ailesi vardı, ancak geceleri içine çöken o sessizlikte bir eksiklik hissediyordu. Rüyasındaki o ses, bu eksikliğin yankısı gibiydi:
> “Nezir ol, Beşîr ol…”
O, anlamını çözmek için forumda sormuştu ama aslında kendi iç sesine soruyordu. Çünkü kalbin dilini, formüllerle değil, sezgiyle anlamak gerekiyordu.
---
Ebru’nun Dokunuşu: Kalbin Aynasında Görmek
Ebru 30 yaşında bir öğretmendi. İnsanlarla bağ kurmayı, empatiyle konuşmayı severdi. Yusuf’un sorusundaki arayışı fark etti. “Sence bu kelimeler sana neden söylendi?” diye sordu.
Yusuf hemen rasyonel bir cevap aradı: “Belki bilinçaltı, belki beynin oyunudur. Dinî bir sembol olabilir, ya da bir metafor.”
Ebru gülümsedi. “Olabilir ama bazen ruh, aklın çizelgelerinden taşar. ‘Nezir’ uyarır, seni durdurur; ‘Beşîr’ ise o duruştan doğan umudu gösterir. Belki senin rüyan da tam bunu söylüyor: Dengeyi bul.”
Yusuf, bu yaklaşımı fazla duygusal buldu. “Yani diyorsun ki, biri beni uyarıyor, diğeri müjdeliyor? Sanki içimde iki ses var?”
Ebru, “Belki de öyle,” dedi. “İnsanın içinde hem Nezir vardır hem Beşîr. Biri aklıyla ‘dur’ der, diğeri kalbiyle ‘devam et’.”
---
İki Yönlü Hakikat: Erkek Zihin, Kadın Kalp
Forumda tartışma büyüdü. Başka kullanıcılar da yorum yapmaya başladı. Kimisi kelimelerin tarihsel kökenini anlattı, kimisi Kur’an’daki anlamlarına değindi:
> “Nezir, Allah’ın peygamberlerine verdiği ‘uyarıcı’ vasfıdır.”
> “Beşîr ise aynı peygamberlerin ‘müjdeleyici’ yönüdür.”
Yusuf, bu bilgileri not aldı. Onun için her bilgi bir veri noktasıydı. Bir yanda disiplinli zihniyle araştırmalar yapıyor, diğer yanda Ebru’nun sözleri aklının köşesinde yankılanıyordu.
Ebru ise Yusuf’un soğuk analizlerinin içinde gizli bir sıcaklık hissediyordu. Çünkü fark ediyordu: Yusuf, anlamak istiyor ama duymaktan korkuyordu.
“Yusuf,” diye yazdı bir gün, “Nezir seni korkutmasın. Uyarı, ceza değildir; farkındalıktır. Beşîr de sadece müjde değil, bir hatırlatmadır: Her uyarının ardında bir ışık vardır.”
---
Rüyanın Yankısı: Karanlık ve Işık
O gece Yusuf yine aynı rüyayı gördü. Bu kez iki figür karşısındaydı.
Biri sert bakışlı, siyah giysiliydi. “Ben Nezir’im,” dedi. “Sana sınırlarını hatırlatmak için geldim. İnsan, her istediğini yapamaz. Bazen durmak da ilerlemektir.”
Diğeri ise beyaz giysiliydi, gözlerinde huzur vardı. “Ben Beşîr’im,” dedi. “Ben umut taşırım. Her karanlıkta bir sabah vardır. Sen sadece görmeyi seç.”
Yusuf uyandığında, rüyanın anlamı içini titretti. “Nezir” onun korkularını, disiplinini, sorumluluk duygusunu temsil ediyordu. “Beşîr” ise içindeki merhameti, umut etme gücünü, sevgiye olan inancını.
---
Zihin ve Kalp Arasında Bir Köprü
Forumda yeniden yazdı:
> “Sanırım artık anlıyorum. Nezir ve Beşîr aslında içimizdeki iki yön. Nezir bizi sarsar, Beşîr toparlar. Biri ders verir, diğeri teselli eder. Belki insanın olgunlaşması da bu iki sesi dengelemekle mümkün.”
Ebru bu satırları okuyunca gözleri doldu. “İşte bu,” diye yazdı. “Nezir aklın sesi, Beşîr kalbin yankısı. Erkek aklıyla düzen kurar, kadın kalbiyle o düzene anlam katar. İkisi bir araya gelince insan tamam olur.”
Bu sözler forumda yankılandı. İnsanlar kendi deneyimlerini paylaşmaya başladı. Biri, hatalarını fark etmenin Nezir olduğunu; diğeri affetmenin Beşîr olduğunu söyledi. Herkesin içinde iki kelimenin yankısı duyuluyordu artık.
---
Kelimelerin Ötesinde Bir Gerçek
Yusuf, haftalar sonra Ebru’ya özel mesaj attı:
> “Biliyor musun, artık her sabah işe giderken içim daha huzurlu. Bir hata yaptığımda Nezir’i hatırlıyorum. Ama umudumu kaybettiğimde Beşîr’in sesini duyuyorum. Sanki hayat artık daha anlamlı.”
Ebru gülümsedi. “Güzelmiş,” dedi. “Çünkü Nezir seni dengede tutar, Beşîr ise seni yürütür. Hayat ikisinin de sesiyle güzel olur.”
Yusuf düşündü. “Belki de insan, bir tarafını susturduğunda hasta oluyor,” dedi. “Ben yıllarca sadece Nezir gibi yaşadım; hep kontrol, hep plan. Ama Beşîr’i duymak, yani umut etmek, bana yeniden insan olduğumu hissettirdi.”
---
Forumda Son Söz: Uyarı ve Müjde Yan Yana
Bir kullanıcı son bir yorum yazdı:
> “Nezir ve Beşîr, sadece kelimeler değil; hayatın iki kanadı. Biri seni düşmekten korur, diğeri uçmanı sağlar.”
Forumdaki sessizlik o anda anlamla doldu. Herkes, kendi içindeki Nezir’i ve Beşîr’i düşündü.
Yusuf, ekran başında bir kez daha rüyasındaki sesi duydu:
> “Nezir ol… Beşîr ol…”
Ve o an anladı — bazen insanın hayatı boyunca aradığı anlam, iki kelimenin içinde saklıdır: Uyarı ile umut, korku ile sevgi, karanlık ile ışık…
İnsan, bunların arasında yürüdüğünde gerçekten “yaşar”.
“Dün gece öyle bir rüya gördüm ki, hâlâ etkisindeyim,” diye başladı Yusuf, forumdaki uzun yazısına. “Bir ses bana ‘Nezir ol, Beşîr ol’ dedi. Ama ne demek istediğini anlayamadım. Sabah olunca hemen araştırdım ama içimdeki merak geçmedi. Belki burada bilen biri vardır diye yazıyorum.”
Forumda sessizlik hakimdi. Birkaç saat sonra bir kullanıcı, Ebru, ilk yorumu attı: “Nezir ve Beşîr… Güzel kelimeler. Arapça kökenliler. Nezir, ‘uyaran, hatırlatan’; Beşîr ise ‘müjdeleyen, umut veren’ anlamına gelir.”
Ama bu sadece kelime anlamıydı. Yusuf’un yaşadığı şey bundan fazlasıydı. Ve o anda bir hikâye başlamış oldu.
---
Yusuf’un Arayışı: Uyarı ve Müjde Arasında
Yusuf 38 yaşındaydı. Hayatında hep somut şeylere inanmıştı. Mühendislik okumuş, sistem kurmuş, plan yapmış, stratejilerle yaşamıştı. Onun için her şey ölçülebilir, hesaplanabilir, rasyoneldi.
Ama son zamanlarda bir boşluk hissediyordu. İşinde başarılıydı, ailesi vardı, ancak geceleri içine çöken o sessizlikte bir eksiklik hissediyordu. Rüyasındaki o ses, bu eksikliğin yankısı gibiydi:
> “Nezir ol, Beşîr ol…”
O, anlamını çözmek için forumda sormuştu ama aslında kendi iç sesine soruyordu. Çünkü kalbin dilini, formüllerle değil, sezgiyle anlamak gerekiyordu.
---
Ebru’nun Dokunuşu: Kalbin Aynasında Görmek
Ebru 30 yaşında bir öğretmendi. İnsanlarla bağ kurmayı, empatiyle konuşmayı severdi. Yusuf’un sorusundaki arayışı fark etti. “Sence bu kelimeler sana neden söylendi?” diye sordu.
Yusuf hemen rasyonel bir cevap aradı: “Belki bilinçaltı, belki beynin oyunudur. Dinî bir sembol olabilir, ya da bir metafor.”
Ebru gülümsedi. “Olabilir ama bazen ruh, aklın çizelgelerinden taşar. ‘Nezir’ uyarır, seni durdurur; ‘Beşîr’ ise o duruştan doğan umudu gösterir. Belki senin rüyan da tam bunu söylüyor: Dengeyi bul.”
Yusuf, bu yaklaşımı fazla duygusal buldu. “Yani diyorsun ki, biri beni uyarıyor, diğeri müjdeliyor? Sanki içimde iki ses var?”
Ebru, “Belki de öyle,” dedi. “İnsanın içinde hem Nezir vardır hem Beşîr. Biri aklıyla ‘dur’ der, diğeri kalbiyle ‘devam et’.”
---
İki Yönlü Hakikat: Erkek Zihin, Kadın Kalp
Forumda tartışma büyüdü. Başka kullanıcılar da yorum yapmaya başladı. Kimisi kelimelerin tarihsel kökenini anlattı, kimisi Kur’an’daki anlamlarına değindi:
> “Nezir, Allah’ın peygamberlerine verdiği ‘uyarıcı’ vasfıdır.”
> “Beşîr ise aynı peygamberlerin ‘müjdeleyici’ yönüdür.”
Yusuf, bu bilgileri not aldı. Onun için her bilgi bir veri noktasıydı. Bir yanda disiplinli zihniyle araştırmalar yapıyor, diğer yanda Ebru’nun sözleri aklının köşesinde yankılanıyordu.
Ebru ise Yusuf’un soğuk analizlerinin içinde gizli bir sıcaklık hissediyordu. Çünkü fark ediyordu: Yusuf, anlamak istiyor ama duymaktan korkuyordu.
“Yusuf,” diye yazdı bir gün, “Nezir seni korkutmasın. Uyarı, ceza değildir; farkındalıktır. Beşîr de sadece müjde değil, bir hatırlatmadır: Her uyarının ardında bir ışık vardır.”
---
Rüyanın Yankısı: Karanlık ve Işık
O gece Yusuf yine aynı rüyayı gördü. Bu kez iki figür karşısındaydı.
Biri sert bakışlı, siyah giysiliydi. “Ben Nezir’im,” dedi. “Sana sınırlarını hatırlatmak için geldim. İnsan, her istediğini yapamaz. Bazen durmak da ilerlemektir.”
Diğeri ise beyaz giysiliydi, gözlerinde huzur vardı. “Ben Beşîr’im,” dedi. “Ben umut taşırım. Her karanlıkta bir sabah vardır. Sen sadece görmeyi seç.”
Yusuf uyandığında, rüyanın anlamı içini titretti. “Nezir” onun korkularını, disiplinini, sorumluluk duygusunu temsil ediyordu. “Beşîr” ise içindeki merhameti, umut etme gücünü, sevgiye olan inancını.
---
Zihin ve Kalp Arasında Bir Köprü
Forumda yeniden yazdı:
> “Sanırım artık anlıyorum. Nezir ve Beşîr aslında içimizdeki iki yön. Nezir bizi sarsar, Beşîr toparlar. Biri ders verir, diğeri teselli eder. Belki insanın olgunlaşması da bu iki sesi dengelemekle mümkün.”
Ebru bu satırları okuyunca gözleri doldu. “İşte bu,” diye yazdı. “Nezir aklın sesi, Beşîr kalbin yankısı. Erkek aklıyla düzen kurar, kadın kalbiyle o düzene anlam katar. İkisi bir araya gelince insan tamam olur.”
Bu sözler forumda yankılandı. İnsanlar kendi deneyimlerini paylaşmaya başladı. Biri, hatalarını fark etmenin Nezir olduğunu; diğeri affetmenin Beşîr olduğunu söyledi. Herkesin içinde iki kelimenin yankısı duyuluyordu artık.
---
Kelimelerin Ötesinde Bir Gerçek
Yusuf, haftalar sonra Ebru’ya özel mesaj attı:
> “Biliyor musun, artık her sabah işe giderken içim daha huzurlu. Bir hata yaptığımda Nezir’i hatırlıyorum. Ama umudumu kaybettiğimde Beşîr’in sesini duyuyorum. Sanki hayat artık daha anlamlı.”
Ebru gülümsedi. “Güzelmiş,” dedi. “Çünkü Nezir seni dengede tutar, Beşîr ise seni yürütür. Hayat ikisinin de sesiyle güzel olur.”
Yusuf düşündü. “Belki de insan, bir tarafını susturduğunda hasta oluyor,” dedi. “Ben yıllarca sadece Nezir gibi yaşadım; hep kontrol, hep plan. Ama Beşîr’i duymak, yani umut etmek, bana yeniden insan olduğumu hissettirdi.”
---
Forumda Son Söz: Uyarı ve Müjde Yan Yana
Bir kullanıcı son bir yorum yazdı:
> “Nezir ve Beşîr, sadece kelimeler değil; hayatın iki kanadı. Biri seni düşmekten korur, diğeri uçmanı sağlar.”
Forumdaki sessizlik o anda anlamla doldu. Herkes, kendi içindeki Nezir’i ve Beşîr’i düşündü.
Yusuf, ekran başında bir kez daha rüyasındaki sesi duydu:
> “Nezir ol… Beşîr ol…”
Ve o an anladı — bazen insanın hayatı boyunca aradığı anlam, iki kelimenin içinde saklıdır: Uyarı ile umut, korku ile sevgi, karanlık ile ışık…
İnsan, bunların arasında yürüdüğünde gerçekten “yaşar”.